19 Ağu Çocuk Kardiyolojisi
Değerli anne ve babalar maalesef ki her yüz çocuğumuzdan biri kalp hastalığı ile doğmaktadır, buna doğumsal kalp hastalıkları diyoruz, küçük bir grup çocuğumuzda yaşamlarının bir döneminde kapak hastalıkları, ritm problemleri ya da kalp duvarlarının iltihaplanmaları gibi bazı kalp hastalıklarına yakalanmaktadırlar.
Sevgili anne ve babalar bu sayfamızdaki yazının amacı değerli çocuklarınızın sağlığına katkıda bulunmak, en yalın dille sizleri aydınlatmaktır.
Bir çocuk kardiyoloji hocası olarak Acıbadem Halkalı Hastanesi Çocuk kardiyolojisi kliniğimizde deneyimli ve uzman kadromuzla kalp sorunları yaşayan binlerce kalp hastası yavrumuzu sağlığına kavuşturduk ve kavuşturmaya devam etmekteyiz.
Çocuk kalp hastalıklarına dair kafanıza takılan her konuda Whatsapp hattımız ya da telefonla ulaşarak, sorularınızı paylaşabilir ve bizlere kolayca ulaşabilirsiniz. Kalbiniz rahat olsun, sizinle ilgilenecek, empati kuracak ve en uygun tedavi yöntemlerini önerecek bir kadro telefonun diğer ucunda olacaktır.
Şimdi konuyu detaylandırma zamanı!…
Çocuk kardiyolojisi doğumsal kalp hastalıkları ya da (çocukluk çağı) edinsel kalp hastalıkları ile mücadele eden bilim dalıdır.
Erişkinlerin aksine çocuk kardiyologlarının en büyük hastalık grubunu doğuştan olan kalp hastalıkları oluştur. Canlı olarak doğan her 100 bebekten biri kalp hastalığı ile doğar.
Ailede daha önceden doğumsal kalp hastalığı olan bir ebeveyn, kardeş veya akraba varsa, annenin şeker hastalığı veya anne karnındaki bebekte genetik bir hastalık olasılığı varsa bu oran bazen 3-5 katına kadar artma gösterir.
Bunların yarısından az bir kısmı ameliyat veya çocuk kardiyologlarının girişimsel tedaviler dediğimiz (balon ile kapak ya da damar açılması, stent işlemleri, şemsiye ile deliklerin kapatılması, damaryolu ile kapak yerleştirilmesi vb.) yöntemlere gereksinme duymaktadır.
Çocuk kardiyoloji merkezlerine en çok hasta başvurusunun nedeni; kalp hastalıklarının da göstergesi olabilen üfürümlerin duyulması, bayılma, çarpıntı, göğüs ağrısı ve kalp atımlarında düzensizlik yakınmasıdır.
Bunların büyük bölümü kalp hastalıklarına bağlı olmamakla beraber bazen hiç belirtisi olmayan kalp hastalıklarının da tanınmasına olanak sağlar.
Aşağıdaki belirti ve şikayetler kalp hastalığının habercisi olabilir;
- Özellikle yenidoğan bebeklerde ağız içi, dudak ve tırnaklarda olan morarma
Morarmanın bebek ağlayınca artması - Bebeklerin anne sütü veya mama alırken yorulması, sık nefes alıp vermesi
- Nefes alıp verirken göğüs kafesinde çökmeler-çekilmeler olması
- Beslenirken özellikle başta olmak üzere vücutta terleme
- Bebeğin kilo almasının yeterli beslenme olmasına rağmen ilk 6 ayda aylık 600 gr, ikinci altı aylık dönemde aylık 300-600 gr’ın altında olması veya akranlarına göre kilo almanın yetersizliği
- Çocuğun kalbinin hızlı, çok yavaş veya düzensiz olarak atması
- Bebeğin sık akciğer enfeksiyonu geçirmesi,
- Daha büyük çocuklarda çocuğun akranlarına göre daha çabuk yorulması, sık nefes alıp vermesi, bacaklarda ve yüzünde şişme olması,
- Bacaklarına kramp girmesi
- Kan basıncının yüksek olması
- Normal muayeneler sırasında kalbinde çocuk hekimleri tarafından üfürüm dediğimiz seslerin duyulması
- Özellikle yenidoğan bebeklerde ağız içi, dudak ve tırnaklarda olan morarma
Hastalık nasıl teşhis edilir?
Kalp hastalıklarının tanısında en çok kullanılan yöntem konunun uzmanların yaptığı dikkatli muayenedir.
Hastanın öyküsünün dinlenmesi ve muayene ile tanı çocukların yarısında konulabilir. Tanının kesinleştirilmesi için EKG, kalp filmi çekilebilir.
Günümüzde çocuk kardiyologlarının en önemli tanı aracı ekokardiyografidir. Ses dalgaları kullanılarak yapılan bu incelemenin çocuğa bir zararı yoktur. Bu inceleme ile kalbin iç yapıları, çalışması, fonksiyonları, delikler, kalp damarlarının ve kapaklarının darlığı, kapaklarda olan kaçaklar, deliklerden geçen kan miktarı gibi pek çok konuda tama yakın bilgi elde edilebilir. Bazen sadece bu inceleme ile hastayı ameliyata vermek olanaklı hale gelir.
Çocuklar da kalp kateterizasyonu ve anjiografi gerek tanı gerekse de tedavi amacı ile kullanılır. Bu yöntemlerle kalp kapaklarındaki ve damarlardaki darlıklar balonla açılabilir, kalpteki delikler ve köprü damarlar değişik cihazlarla kapatılabilir, bazen kalpte çocuğun yaşamı için gerekli olan açıklıklar ameliyata gerek olmadan gerçekleştirilebilir.
Bu yöntem kullanılarak çocuklara kalp pili takılabilir. Kalp atımlarının düzensizliği, çarpıntı gibi durumlarda kalp atımları 24 saat süre ile kaydedilebilir. Sıklığı fazla olmayan şikayetler de saat benzeri cihazlarla olay anında kalp atımlarının kaydı alınabilir.
Doğuştan kalp hastalıklarının çoğunun tedavisi ameliyatla yapılır. Hastaların bir kısmı erken müdahale edilmediği zaman kaybedilebilir.
Bunun yanı sıra bazı küçük kalp delikleri kendiliğinden kapanır, bazıları ise hiç kapanmasa da çok küçük oldukları için ömür boyu ameliyat edilmeden takip edilebilir.
Kapak ve damar darlıkları kateter sırasında balon ile genişletilebilir, bazı özellikteki kalp delikleri de kateter yardımıyla kapatılabilir. Her hastalık için farklı tutum gereklidir. Takip ve tedavinin şekline, zamanlamasına izleyen çocuk kardiyologunun karar vermesi gerekir.
Doğuştan kalp hastalıklarının büyük bir kısmı cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilir. Her hastalık tedavisi farklı yaş gruplarında yapılır. Bazıları için 2-3 yaş beklenirken, bazı hastalıkların tedavisi yenidoğan döneminde çok kısa sürede yapılması gerekebilmektedir.
Bunun için belli bir yaş veya kilo sınırlaması yoktur. Bazı kalp hastalıklarında yeni doğan döneminde acil olarak yapılan ameliyat hayat kurtarır. Bazı kalp hastalıklarında ise deliklerin kendiliğinden kapanma potansiyeli nedeniyle daha uzun süre beklenebilir. Bu hastaların da çocuk kardiyolojisi kontrollerine düzenli olarak gitmeleri gereklidir.
İzleme gelmeyen bazı hastalar bazen çok beklenildiği için ameliyat şansını kaybedebilirler.
Sevgili anne ve babalar, umarız bu blog yazısı sizin için değerli ve aydınlatıcı olmuştur. Unutmayın, çocuklarımızın sağlığını hayatınızın en önemli yatırımıdır ve en iyi haliyle korumak sizin elinizde. Sağlıcakla kalın…